NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ الْمُبَارَكِ
حَدَّثَنِي
قُرَيْشُ
بْنُ حَيَّانَ
الْعِجْلِيُّ
حَدَّثَنَا
بَكْرُ بْنُ
وَائِلٍ عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ يَزِيدَ
اللَّيْثِيِّ
عَنْ أَبِي أَيُّوبَ
الْأَنْصَارِيِّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
الْوِتْرُ
حَقٌّ عَلَى
كُلِّ مُسْلِمٍ
فَمَنْ
أَحَبَّ أَنْ
يُوتِرَ
بِخَمْسٍ
فَلْيَفْعَلْ
وَمَنْ
أَحَبَّ أَنْ
يُوتِرَ
بِثَلَاثٍ فَلْيَفْعَلْ
وَمَنْ
أَحَبَّ أَنْ
يُوتِرَ بِوَاحِدَةٍ
فَلْيَفْعَلْ
Ebû Eyyûb el-Ensârî
(r.a.)'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Vitir her müslüman
üzerine hakktır. O halde onu isteyen beş, isteyen üç, dileyen de bir rekat
kılsın."
İzah:
Nesâî, kıyâmü'l-leyl;
îbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel. V. 357, Hakim, el-Müstedrek, I, 302; Beyhakî,
es-Sünenü'l-kübrâ, III, 23.
Metindeki
"Hakk" kelimesi, Tîbî'nin beyânına göre hem "vâcib" hem de
"sabit" manasına gelir. İmam Ebû Hanîfe birinci, imam Şafiî de ikinci
mânâyı benimsemişler ve ona göre görüşlerim ortaya koymuşlardır.
"Sabit" mânâsı alınırsa, "Şeriat ve sünnette sabittir"
tarzında bir takdirin yapılması gerekir.
Hadis-i şerifdeki; “Her
m uslu man üzerine" tâbiri vitrin bütün mü'minlere şâmil olduğuna
delildir. Bu daha önce geçen 1416 no'lu hadisteki hitabın sadece Kur'an ehli'ne
olmadığını,.hitabın umumî olduğunu isbat etmektedir.
Bu hadisten
anladığımıza göre Hz. Peygamber vitir kılmak isteyenleri beş, üç ve bir
rekatten birini kılma konusunda muhayyer bırakmıştır.
Beş rekat kılınması
hâlinde kimi âlimler bunun tek selâmla edâ edileceğini ve arada hiç
otlanılmayacağım söylemişlerdir. Delilleri Hz. Âişe'nin rivayet ettiği şu
hadistir: "Resûlullah (s.a.v.) beş rekatle vitir kılar ve sadece beşinci
rekatte oturup selam verirdi." Bazı âlimler de bu namazın beş rekat
kılınması arzu edilirse, önce iki sonra da üç rekat kılınmak suretiyle beşe tamamlanacağını
söylemişlerdir.
Vitrin üç rekat
kılınması hâlinde de kaç teşehhüd ve kaç selâmın bulunacağı konusunda farklı
görüşler vardır:
a. Tek teşehhüd ve tek
selâmla üç rekat kılınır. Yani sadece üçüncü re-katin bitiminde oturulup selâm
verilir. Hâkim'in Müstedrek'inde Hz. Âişe'-den rivayet ettiği şu hadis bu
görüşü te'yid etmektedir: "Resûlullah (s.a.v.) üç rekatle vitir kılar ve
bunların sadece sonunda otururdu." Hz. Ömer (r.a.) de vitri böyle kılardı.
Medine'liler bu görüşü benimsemişlerdir.
Dârekutnî ve Hâkim'in
Ebû Hureyre'den merfû olarak rivayet ettikleri; "üç rekatle vitir
kılmayınız, beş veya yedi rekatle kılınız. Akşam namazına benzetmeyiniz" mealindeki
hadis yukarıdaki rivayetlere muhalif gibi görünmektedir. Ancak âlimler bunu
kılınış itibariyle akşam namazına benzetilmesinden nehyedildiği şeklinde
yorumlamışlar ve sadece üçüncü rekatin bitiminde oturulup selâm verileceğini
söylemişlerdir.
b. Biri ikinci rekatin
sonunda diğeri de üçüncü rekatin bitiminde olmak üzere iki defa oturulur ve
sonunda bir defa selâm verilir. Bu, Hanefîlerin tatbikatıdır. Sevrî de aynı
kanaattedir. Üç rekat kılarak akşam namazına benzetilmekten nehyeden hadisi,
gece namazını terkten nehye hamletmişlerdir. Dârekutnfnin İbn Mes'ûd'dan
rivayet ettiği, "Resûlullah (s.a.v.) gecenin vitri de gündüzün vitri
sayılan akşam namazı gibi üç rekattir" buyurdular" mealindeki hadis
bu görüşün delillerindendir.
c. İki rekatin bitiminde
oturulup selâm verilir. Sor ra kalkılıp bir rekat daha kılınır ve bundan sonra
da selâm verilir. Bu görüş de îmam Mâlik, İmam Şafiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak
b. Râhûye'nin mezhebidir. Ancak bunlardan, İmam Mâlik'in dışındakilere göre
bir rekatle de vitir sahihtir.
Hadis-i şerif vitrin
bir tek rekat olarak kılınmasının meşru olduğuna da delildir. Şafiî
âlimlerinden İmam Nevevî, "Bizim ve cumhurun mezhebi budur. Ebü Hanife,
"bir rekatle vitir sahih değildir" demişse de, sahih hadisler onun
görüşünü reddetmektedir" demiştir. Aynî ise, İmam-i A'zam'ın dayandığı
hadisleri sıralayarak Nevevî'nin iddiasını red cihetine gitmiştir. Bu
hadislerden bazılarını çeşitli münâsebetlerle yukarıdaki maddelerin muhtevası
içerisinde naklettik.
Aliyyü'1'Kaarîise Mişkât
Şerhi'nde "Vitir namazının bir rekat olduğuna delâlet eden ne sahih ne de
zayıf hiç bir hadisin mevcut olmadığını, aksine "tek rekatle vitir
kılmaktan men eden hadisler bulunduğunu, bunların mürsel olmakla birlikte
cumhura göre hüccet olduğunu söyler.
Şu hadis
Aliyyu'l-Kaarî'nin işaret ettiği rivayetlerden biridir:
"Ebû Said
el-Hudrî'den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber(s.a.v.) tek rekatle vitir
kılmaktan nehyetmiştir.
İbnü'l-Esir'in
Nihâye'sindeki şu hadisi bu kabildendir: "Sa'd bir rekatle vitir kılmış.
İbn Mes'ûd onu görünce hoş karşılamayıp sadece bir rekat kâfi değil"
demiştir." Bu rivayet mevkuf olmakla beraber, Aliyyu'l-Kaarî'nin dediğine
göre merfû hükmündedir.
Görüldüğü gibi vitrin
rekat sayısı konusunda biri birinden farklı adedlere işaret eden birçok hadis
vârid olmuştur. Bu hadislerin hepsi gösteriyor ki, vitir namazının rekat sayısı
çift değil tekdir. Ama bunun, 1, 3, 5, 7, 9, 11 rekat olması caizdir. Ancak
müctehidlerin görüşü ellerindeki delillere göre farklılık göstermektedir.
Yukarıda biraz dağınık olarak verilen bu farklı görüşlerin özeti şudur:
İmam Ebû Hanife'ye göre
vitir üç rekattır.
İmam Mâlik'e göre bir
rekatle de caizdir. Ancak bu Hattâbî'nin nakline göre mekruhtur.
İmam Şafiî ve Ahmed b.
Hanbel'e göre bir rekatle caiz olmakla beraber, bir ile on bir arasındaki
herhangi bir tek rakam adedince de caizdir. Onbir rekat kılınması halinde üç
keyfiyet ortaya çıkar:
1. Her iki rekatte bir
selâm verilir. Onbirinci rekat tek olarak kılınır.
2. Onuncu rekate kadar
hiç oturmadan kılınır, onuncu rekatte teşehhüd yapılıp kalkılır ve onbirinci
rekat kılınıp selâm verilir.
3. Sadece onbirinci
rekatın sonunda oturulup selâm verilir. Beş, yedi, dokuz rekat kılındığında da
aynı şeyler mevzuu bahistir. Ancak efdal olan, beşinci ve yedinci rekatın
sonunda oturmaktır.
Tirmizî Hz.
Peygamberdin on üç rekat vitir kıldığına dâir de rivayet olduğunu söyler.
İshâk b. İbrahim bunun gece namazı olduğunu ve vitrin de bu namazın içinde
bulunduğunu söylemiştir.